Site icon neX haber son dakika güncel haberler / nex news

Beşiktaş, Ajax’a Karşı 4-0 Mağlup: Van Bronckhorst’un Tercihleri ve Korkuları

Beşiktaş, Ajax’a Farklı Yenildi

Beşiktaş, Ajax karşısında 4-0 gibi ağır bir skorla mağlup oldu. Bu, Ajax’a karşı alınan ilk yenilgi değildi; bu maça kadar oynadığı 6 maçın tamamını kaybetmişti. Ancak, bu karşılaşmada yaşananlar oldukça farklıydı.

Neden mi? İzin verin, açıklayayım.

Öncelikle, işin başı yanlış başladı. Giovanni van Bronckhorst‘un kadro tercihlerinde büyük bir hata vardı. Onana’nın neden bu kadar önemli bir maçta sahada yer aldığını anlamak zor. Eğer bu seviyede oynayabilecek kapasitedeyse, neden daha önce hiç sahada yoktu? Ayrıca, Al Musrati gibi bir oyuncunun yanına birini koymak gerekiyorsa, neden Salih Uçan tercih edilmedi? En azından onun ofansif yönü de var.

Bir diğer dikkat çekici nokta ise, Immobile gibi bir golcünün yedek kalmasıydı. Mustafa Hekimoğlu gibi genç bir yetenek, ileride daha çok yol kat edecek. Eğer Immobile ilk 11’de sahaya çıksaydı, Ajax’ın stoperlerinin bu kadar rahat bir şekilde top çevirmesi mümkün olur muydu?

Sağ kanatta Svensson ile Rashica varken, solda tek başına Masuaku vardı. Önünde kocaman bir boş koridor vardı. Orada oynaması gereken Semih Kılıçsoy veya Joao Mario yedekte bekliyordu. Masuaku, ileriye mi çıkmalıydı yoksa geride mi kalmalıydı? Adamın bir ara koşmaktan dili dışarıdaydı. Tek başına kaldı ve adeta ver-kaç taktiğiyle baş başa kaldı.

Beşiktaşlıların bu durum karşısındaki öfkesi de oldukça haklı. Eğer ideal kadrosuyla sahaya çıksaydı ve kora kor bir mücadele verseydi, yenilse bile kimsenin canı bu kadar yanmazdı. Hatta bu durumu sorgulayanlar bile çıkmazdı:

Evet, bu düşünce birçok kişinin aklından geçiyor. Belki de “sattı” demek biraz sert; ancak kendi ülkesinin takımına bilinçli olarak kaybettiğini düşünenler de yok değil.

Ben buna inanmıyorum! Maçı satmaz.

Van Bronckhorst’un çok başarılı bir kariyeri var, hem futbolcu hem de teknik direktör olarak. Bu şekilde bir riske girmez. Zaten gördüğüm kadarıyla böyle bir kişilik de değil.

Peki, o zaman neden böyle bir tercih yaptı?

Korktu! Evet, yanlış duymadınız, korktu.

Bu korkunun yeni bir durum olmadığını düşünüyorum; geçmiş deneyimlerinden kaynaklanıyor. Çünkü Ajax’a karşı teknik direktör olarak çıktığı maçlarda sadece 2 galibiyet alabilmiş, 2 beraberlik ve 9 yenilgi yaşamış.

Maç öncesindeki açıklamalarından anlaşılıyor ki; “Yenmek için oynayacağız” gibi ifadeler kullanırken, arka planda “Bu kolay olmayacak”, “Mucize doktor değilim” gibi cümleler de kuruyordu. Ayrıca Hollanda futbolunun Türk futbolundan üstün olduğunu ima eden sözleri de dikkat çekiciydi. O, maç öncesi basın toplantısında: “Hollanda’nın 2 takımı, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne gitti. Galatasaray ile Fenerbahçe ise play-off’larda başarısız oldu. Türk futbolu için bir kayıp oldu.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Sonuç olarak, şunu söylemek istiyorum:

Van Bronckhorst maçı satmadı, ama korktu. Çift ön liberoyla sahaya çıkması ve ofansı ikinci plana atması bu korkudan kaynaklanıyor, buna inanıyorum.

Genç teknik direktör, idealist bir yapıya sahip. Konuşmaları ve duruşuyla bunu gösteriyor. Eğer Beşiktaş’ta kalırsa, uzun vadede başarılı ve istikrarlı bir kariyer elde edeceğini düşünüyorum.

Burada Hasan Arat’a, Feyyaz Uçar’a ve Samet Aybaba’ya büyük görev düşüyor. Beşiktaş’ın büyüklüğünü ona anlatmaları gerekiyor. Beşiktaş, korkak bir oyun sergilemez. Rakip kim olursa olsun, cesaretle mücadele eder. Yenilirse bile, savaşarak kaybeder; bu cesaret, tarihinin bir parçasıdır.

Exit mobile version