Japonya’da Siyasi Gelişmelerin Piyasalara Etkisi
Son dönemlerde küresel finansal piyasalarda dikkatler, Japonya’nın siyasi arenasındaki gelişmelere çevrilmiş durumda. Başbakan Fumio Kishida’nın görevden ayrılmasıyla birlikte, iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) başkanlığı için bir yarış başlamışken, bu durum piyasa göstergeleri üzerinde önemli etkiler yaratıyor.
Özellikle, kazanması halinde Japonya’nın ilk kadın başbakanı olacak olan Sanae Takaichi‘nin liderlik şansının artması, yen üzerinde baskı oluşturmaktadır. Takaichi, muhafazakar duruşu ile tanınırken, merkez bankası politikaları konusundaki görüşleri, son zamanlarda gündemi meşgul eden para politikası normalleşmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Ekonomik Güvenlikten Sorumlu Bakan olarak da görev yapan Takaichi, Eylül ayı ortasında yaptığı bir açıklamada, Japonya’nın kırılgan ekonomik toparlanmasını desteklemek amacıyla merkez bankasının ultra düşük faiz oranlarını sürdürmesi gerektiğini vurgulamıştı. Bu açıklama, piyasalar tarafından dikkatle izlenmiştir.
Yarışta yer alan dokuz adayın katıldığı bir basın toplantısında, Takaichi, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) bu yılki faiz artışları hakkında sorulara yanıt verirken, “Açıkçası çok erken oldu” ifadesini kullanmıştı. LDP liderliği için güçlü bir aday olarak öne çıkan Takaichi, “Faiz oranları düşük tutulmalı” diyerek, piyasa beklentilerini yeniden şekillendirmiştir.
Hatırlanacağı üzere, BOJ bu yıl Mart ayında negatif faiz oranlarından vazgeçmiş ve ekonominin %2’lik enflasyon hedefine kalıcı olarak ulaşma yolunda ilerleme kaydettiği kanaatiyle Temmuz ayında kısa vadeli faiz oranlarını %0,25’e yükseltmişti. Bu gelişmeler, Japonya’nın ekonomik geleceği ve para politikaları üzerindeki tartışmaları derinleştirmektedir.