Gündem
Datça’da Osmanlı Denizcilik Tarihine Işık Tutan Kazı Çalışmaları
Datça’da gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Osmanlı denizcilik tarihine ışık tutarak bölgenin tarihi ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarıyor. Bu önemli keşifler, denizcilik tarihimizin derinliklerine yolculuk yapma fırsatı sunuyor.
Datça’da Osmanlı Denizcilik Tarihine Işık Tutacak Kazı Çalışmaları
Muğla’nın doğal güzellikleriyle ünlü Datça ilçesinde, Osmanlı denizcilik tarihine ışık tutması beklenen önemli kazı çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda, Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi (SUDEMER) tarafından yürütülen Kızlan Osmanlı Batığı kazı çalışmaları, Mavi Miras Projesi çerçevesinde sürdürülüyor. Kazıların 2025 yılına kadar tamamlanması planlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, bu yıl gerçekleştirilen kazılarda, geminin kimliği ve battığı döneme dair önemli buluntular gün yüzüne çıkarıldı. Kazı alanında ortaya çıkan eserler, Osmanlı İmparatorluğu’nun denizcilik tarihine dair değerli ipuçları sunuyor.
- Askeri Eşya Buluntuları: Kazı çalışmalarında, yeniçerilere ait tam 14 tüfek, yaklaşık 2 bin 500 kurşun misket ve patlamış top gülleleri bulundu. Bu buluntular, geminin bir çatışmaya girdiğini ve askeri bir görev üstlendiğini ortaya koyuyor.
- Porselen Setler: Çin’in İslam pazarları için ürettiği düşünülen mavi boyalı porselen kase setleri, geminin özel bir görev veya diplomatik bir misyon taşıdığına işaret ediyor. Porselenlerin paketlenmiş halde bulunması, bu eşyaların hediyelik olarak taşındığını düşündürüyor.
- Günlük Hayata Ait Eşyalar: Gemi personeline ve askerlere ait olduğu tahmin edilen çeşitli eşyalar da kazı alanında ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında pipolar, şimşir taraklar, bakır kaplar, seramik testiler ve küpler bulunmaktadır.
- Kuzey Afrika Bağlantısı: Özellikle Tunus’un Djerba bölgesine ait seramiklerin varlığı, geminin çıkış noktasının Kuzey Afrika olabileceğini gösteriyor.
Kızlan Batığı, Türkiye karasularında ilk defa yeniçeri askerlerinin yer aldığı bir Osmanlı gemisine ait kalıntıların gün yüzüne çıkarıldığı kazı olarak tarihe geçmiştir. Geminin sancak bordasından ahşap parçalar keşfedilmiş olup, bu buluntular geminin yapım tekniğine dair önemli veriler sağlamaktadır. Tüm bu bulgular, geminin 17. yüzyılın ikinci yarısında bir mücadele sonucunda battığını işaret ediyor.
