Connect with us

Gündem

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a ve Yerlikaya’ya sert yanıt

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kendisine açılan tazminat davasına ilişkin konuştu. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Şehrin emini terör yandaşı olamaz” şeklindeki ifadesine sert yanıt verdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kendisine açılan tazminat davasıyla ilgili açıklamalarda bulundu… İmamoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Şehrin emini terör yandaşı olamaz” şeklindeki ifadesine de sert bir yanıt verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında önemli açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:

-Nereye gitsem ekonomiden sağlığa, adaletten eğitime her alanda bir çöküş tablosuyla karşı karşıyayız. Herkes sorunlarını ifade ederken, sorunlarının sebebini de çok iyi biliyor.

-Kimin, hangi uygulamaların ülkemizi böylesi bir sürece taşıdığını çok net ifade ediyorlar. CHP’liler olarak bize sorumluluğumuzu hatırlatıyorlar.

Advertisement

-Her gün biraz daha ağır bir bunalıma sürüklenen 86 milyondan bahsediyorum Halkımız bir kez daha topluma ilham olan, kurucu irade gibi bir irade göstermemizi, tekrar ayağa kalkarak itibarlı bir devlet, her bireyini eşit bir birey olarak seven, kucaklayan, kucaklanan bir ortamın varlığını, sürecin hayata geçirilmesini bekliyorlar.
-Nereye gitsem, avaz avaz millet bizi çağırıyor ve bizden bu söylediğim sorumluluğumuzu taşımamızı bekliyor. Adaletsizliklerle kuşatılsa da yerel seçimde bu iktidara karşı durma bilincini gösteren, bizi birinci parti yapan milletimizin bizi çağırdığını hissetmenizi istiyorum. Bu kahredici tabloyu değiştirebilecek tek güç olarak CHP’yi görüyorlar.
-Kurulduğu günden beri Türkiye’de medeniyetin kalkınmanın ve çağdaşlığın timsali olmuş CHP’liler… Halkımızın içine sürüklendiği ekonomik bunalımdan, adalet krizinden, demokrasi krizinden bizden başka çıkarak, bilinci en yüksek seviyede taşıyacak başka ortam yok.

ERDOĞAN’A DAVA YANITI
-Tam da bu nedenle iktidarlarının devamını her geçen gün başka başka kumpaslar kurarak, sağlamaya gayret ediyorlar. Yeni bir yargı tacizini de taze taze bize yaşattılar. Esenyurt Meydanı’ndaki haklı sözlerimiz, ifadelerimiz ve hatırlatmalarımıza sayın Cumhurbaşkanı kızmış.

– Hemen avukatına talimat vermiş bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1’er milyon liralık tazminat davası açmış. 65 yaşına gelmiş, 40 yılını yaklaşık Türkiye’nin bilim dünyasına ayırmış, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in kişilik haklarını ayaklar altına alırlarken, bizim onlara sorduğumuz gerçek ve kanıtlı sorularımızı kişilik haklarını saldırı olarak görmüşler. Neymiş kamuoyu önünde küçük düşmüş.

-Bizim ne kişilerle ne de kişilikleriyle meselemiz olmaz. Ta ki kişilikleri memlekete zarar verir hale gelene kadar.

-Bizi, cumhuriyetin var oluş sebeplerini yerle bir ederek, milletimizi ülkemizi devletimizi dünyaya sefil ve rezil ederlerken, bunları yaptıkları an tam da bu noktada gereken sözü söylemeyi, gereken soruyu sormayı asla geride bırakmayız. Açıkçası benim konuşmam tam da bu eksendeydi.

Advertisement

YERLİKAYA’YA SERT TEPKİ
İçleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ahmet Özer hakkında demiş ki, Şehrin emini terör yandaşı olamaz…

Ne kadar uydurma, safsata, bir kısım cümleleri içeren iddianameyi okuduğumda yere fırlattım. Utanç duydum.

10 yıl önceki telefon görüşmesiyle birini terörist ilan eden anlayış, işte o itham açıkçası dün o sözü söyleyen İçişleri Bakanı’nı bumerang gibi döner vurur!

-Hatırlatmak isterim. 10 yıl önce Fethullah Gülen’e nasıl övgüler düzdüğünü hatırlatayım. 10 yıl önce Türkiye’de Türkçe Olimpiyatları geldiği noktayla maşallahı hak ediyor diyen sensin.

-Organizasyonu düzenleyenlere teşekkür eden İçişleri Bakanı olan zat sensin.

Advertisement

-Sponsor katkısı sağlayan da sensin. 10 yıl önce yani terör örgütüyle kol kola olan sensin. Ne diyelim şimdi? Dönüp senin söylediğin sözleri sana mı ifade edelim?

-“Sureti haktan görünüp, diğer taraftan zikriyle fikriyle terör örgütüyle bir olunmaz” deyip sana mı hatırlatalım? İçişleri Bakanı terör yandaşı olamaz mı diyelim? Bu nasıl olur? Hoşunuza gitti mi sayın İçişleri Bakanı?