Gündem
Yunus Emre Geçti Olayı ve Beyşehir Müftüsü Skandalı
Yunus Emre Geçti Olayı ve Beyşehir Müftüsü Skandalı, Türk edebiyatının derinliklerine iniyor. Bu olayların arka planı, etkileri ve toplum üzerindeki yankıları hakkında detaylı bir inceleme. Gerçekleri keşfedin.

Yunus Emre Geçti Olayı
Yunus Emre Geçti, yalnızca polis Şeyda Yılmaz’ı şehit etmekle kalmadı. O gece, silahını aldığı polis Kürşat Hakkı Sarıtepe’yi sağ elinden ve sol kalçasından, annesi Pınar Geçti’yi ise sağ topuğundan ve sağ baldırından yaraladı. Pınar Geçti, cinayet sonrası yaptığı açıklamalarda, oğlunu defalarca ihbar ve şikayet ettiğini vurgulayarak, “26 suçtan kaydı varsa, niye devlet bu çocuğu korumadı? Niye düne kadar elini kolunu sallayarak dolaştı? O kadar devlete yalvardım, karakollara gittim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim. Çocuğumun yerini de bildirdim, buldurdum.” ifadelerini kullandı.
Pınar Geçti, doğru söylüyor. Geçti, en son 19 Temmuz 2024’te Aile İçi ve Kadına Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’nde, oğlu aleyhine ifade verdi. İfadenin saati 04:07, yani sabaha karşı alınmıştı.
Oğlunun Huzursuzluk Çıkarması
Pınar Geçti, ifadesinde, oğlunun sürekli huzursuzluk çıkardığını ve bir gün önce boğazını sıktığını belirterek, şöyle devam etti: “Oğlum ikametimizde sürekli huzursuzluk çıkaran biridir. 18 Temmuz’da saat 18 sıralarında eve geldi. Babasını aramasını ve ne yaptığını sormasını istedim. Bir anda sinirlenerek, boğazımı sıktı. Telefonumdan babasının numarasını sildi. Telefonumu kurcalayarak, aramış olduğum numaraları sordu. Ben ne kadar anlatsam da anlamadı. Sırtıma ve yüzüme birkaç defa vurdu. Bana ‘O…, onu bunu arıyorsun, o…luk yapıyorsun, seni öldüreceğim, bu gece zulüm olacağım sana’ gibi tehdit ve hakaretler etti. Polisi arayacağımı söyledim, bunu duyunca evden kaçtı.”
Madde Bağımlılığı ve Şikayetler
Pınar Geçti, 19 Temmuz’da saat 01:00’de eve dönen oğlunun yine yüzüne vurarak kendisini darp ettiğini ve tehditlerde bulunduğunu ifade etti. Polisi aradığını ve Yunus Emre Geçti’nin büroya getirildiğini kaydetti. Şunları ekledi: “Yunus Emre madde bağımlısı, öfke kontrolü olmayan biridir. Tedavi olması için Ümraniye Kaymakamlığı’na başvuruda bulundum. Ben Yunus Emre’ye karşılık vermedim, darp etmedim, tehdit veya hakarette bulunmadım. Can güvenliğim yoktur.” Pınar Geçti, oğlundan şikayetçi oldu ve evden uzaklaştırma dahil, koruyucu tedbirler alınmasını talep etti. Ancak sığınma evi talep etmedi.
Savcılığın Tedavi Talebi
Bu arada, Yunus Emre Geçti’nin 28 Haziran 2024 tarihinde annesine şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Aynı gün Pınar Geçti, şikayette bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Yunus Emre Geçti’nin bağımlılığı ile ilgili tedavi altına alınması için İstanbul Anadolu Aile Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak yazının akıbeti henüz bilinmiyor.
Polis Merkezi İhmalleri
Polis Şeyda Yılmaz’ın şehit olduğu ve polis Kürşat Hakkı Sarıtepe ile anne Pınar Geçti’nin yaralandığı saldırıya ilişkin Emniyet tarafından hazırlanan tutanak, ihmal ihtimalini gündeme getiriyor. Tutanakta, Yunus Emre Geçti’nin 19 yaşında ve işsiz olduğu, 26 suç kaydının bulunduğu belirtiliyor. Motosiklet hırsızlığından gözaltına alındığı, Ümraniye Dudullu Polis Merkezi’nde tutulurken, yemek getiren annesiyle baş başa bırakıldığı sırada duvardan atlayarak kaçtığı vurgulanıyor.
Kovalamaca ve Saldırı
Tutanda, firar şu şekilde anlatılıyor: “Geçti isimli şahsın 23 Eylül 2024’te motosiklet hırsızlığı suçundan mevcutlu olarak adli makamlara sevk edilmek üzere gözaltına alındığı, olay saatinde annesinin Polis Merkezi Amirliği’ne yemek getirdiği, annesiyle görüştüğü sırada Polis Merkezi’nin avlu duvarından atlamak suretiyle firar ettiği…”
Dört kişilik polis ekibiyle Geçti arasında bir kovalamaca yaşandı. Gözaltına alınmak istenen Geçti, polis Sarıtepe’nin silahını alıp art arda ateş etti. Tutanaktan: “Geçti’nin açtığı ateş sonucunda kurşun, polis Şeyda Yılmaz’ın arkasında saklandığı valizi deldi ve kafasına isabet etti. Sarıtepe sağ el ve sol kalçasından, anne Pınar Geçti ise sağ topuk ve sağ baldırından yaralandı.” 27 yaşındaki Yılmaz, 2023’te İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nde göreve başladı. Bir polisle evlenen Yılmaz, bu yıl İstanbul’a atandı. Sarıtepe de geçen yıl göreve başladı.
Beyşehir Müftüsü Olayı
Son olarak, Konya’nın Beyşehir ilçesi Müftüsü G.B.’nin çarşıda bir araç içerisinde bir kadınla birlikte belden yukarısı çıplak halde yakalandığı olayı ele alalım. İsmailağa tarikatının mensubu genç müftünün, çarşaflı eşini Konya Müftülüğü’ne götürerek, “O kadın bendim” dedirttiği öne sürülüyor. Müftü şikayette bulundu ve İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, ‘kişilik haklarını ihlal ettiğim’ iddiasıyla yazımın erişime engellenmesine ve silinmesine hükmetti.
Müftüye ve mahkemeye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ünlü sözleriyle yanıt vermek istiyorum: “Yahu kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özeli oluyor. Kendi eşiyle değil yahu. Buna nasıl ‘Kendi özeli’ dersin. Bu özel değil, bu genel, genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır.”
Müftünün İlçeden Ayrılışı
Öte yandan Beyşehir’den aldığım bilgilere göre Müftü G.B., dün makamını boşaltarak ilçeyi terk etti. Seydişehir’in müftüsü, Beyşehir’e vekaleten atandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müfettişleri halen Beyşehir’de. Şu an bütün ilçe müftüyü konuşuyor. Müftü G.B., araçtaki kadının eşi olduğunu iddia ediyor. Ancak ilçede kadının Diyanet’te görevli olduğu söyleniyor. Zaten kadının yaşadığı mahalleye yakın bir yerde yakalandıkları iddia ediliyor. Müftünün skandal patlayınca aracı sattığı savunuluyor. G.B., İsmailağa’nın müridi olmadığını ifade ediyor. Ancak 10 gün önce tarikatın Eşrefoğlu Camisi’nde düzenlediği ‘Kutsal Emanetler’ sergisine destek verdiği belirtiliyor. Henüz üç yıllık müftü olduğu halde Beyşehir’e atanmış olması, tarikatın torpiliyle açıklanıyor. Gelir gelmez müftülük lojmanında lüks bir tadilat yaptırdığı ve giderken makamındaki çiçekleri sattığı iddia ediliyor.