Gündem
Erdoğan’dan Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çağrısına yanıt, Kandil’e çağrı: ‘Silahı gömdüğünüz anda önünüz açılır’
Partisinin grup toplantısında konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin ‘İmralı’ çağrısına yanıt verdi. “Sayın Bahçeli ile her meselede uyum içerisinde çalışıyoruz” diyen Erdoğan, Kandil’e de çağrı yaparak “Silahı gömdüğünüz anda önünüz açılır” dedi. Teğmenler soruşturmasına da değinen Erdoğan ‘FETÖ’ göndermesi yaparak muhalefeti hedef aldı. Cumhurbaşkanı, ‘kreş’ tartışması üzerinden de CHP’ye yüklendi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan, Bahçeli’nin ‘İmralı’ çağrısına ilk kez bu kadar net yanıt verdi.
ERDOĞAN’DAN ‘ÖCALAN’ AÇIKLAMASI
“Sayın Bahçeli ile her meselede uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz” diyen Erdoğan, Bahçeli’nin ‘Abdullah Öcalan’ çağrısının Cumhur İttifakı’nın ortak siyasi vizyonunu yansıttığını söyledi.
“CESUR VE EZBERLERİ BOZAN BİR TEKLİF”
Erdoğa, “Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi sosyal bölgesel sonuçlarıyla birlikte tüm yönleriyle titizlikle ve soğukkanlılıkla ele alıyoruz” diye konuştu.
“CUMHUR İTTİFAKI TARİHİ SORUMLULUKLA KARŞI KARŞIYA”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* Aziz milletim, vekil arkadaşlarım, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Kalbi bizimle atan tüm dava arkadaşlarıma selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Toplantımıza katılan misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Yüce Allah dava arkadaşlığımızı daim eylesin.
* Dünya yeni ve köklü değişimin eşiğinde olmanın sancılarını yaşıyor. Bölgemiz savaşların, zulümlerin girdabında yanıyor. Böyle bir iklimde cumhur ittifakı olarak tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız. İstikrar ve ekonomimizi korumanın mücadelesini veriyoruz. Bu tablo AK Parti ile Cumhur İttifakı ile sınırlandırılamayacak kadar önemli. Kendini bu millete meshul edenlerin katı vermesi, yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu millet ve devlet ise gerisi teferruattır. Dünyada ortak duruş sergilendiğini görüyoruz. Biz de siyasi hayatımızda bunu savunduk. Ayrıştıran değil birleştiren olduk.
“LÜBNAN’DA ATEŞKESTEN MEMNUNUZ”
* Sadece bölgemizde değil tüm dünyada barışın, huzurun hakim olması için gece gündüz koşturuyoruz. Türkiye küresel siyasette kutup başı olma rolünü günden güne güçlendirmektedir. Rusya Ukrayna arasındaki çatışma ve 14. ayına ulaşan Gazze soykırımı olmak üzere tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail Lübnan ateşkesinden memnuniyet duyuyoruz. Kalıcı ateşkes için her türlü katkıya hazırız.
* Değerli vekil arkadaşlarım biz bütün bu diplomatik hamleleri siyasi kimliğimizle değil bu milletin ferdi olarak gerçekleştiriyoruz. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz milletimize hizmet etme derdindeyiz. Devletimizi her alanda bayındır kılmanın, güçlü ülke haline getirme peşindeyiz.
“TÜRKİYE YÜZYILI HEDEFİMİZE ULAŞACAĞIZ”
* Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmenin haklı gururu, gayreti içindeyiz. Söz verdik, sarsılmaz inançla hedefimize kilitlendik. Türkiye Yüzyılı hedefimize Allah’ın izni ile mutlaka kavuşacağız. Ülkemizde maalesef kendisi tuğla üstüne tuğla koymadığı gibi yapan işleri engelleyen muhalefet anlayışı mevcut. Yaptığımız her hizmeti ülkemizin hanesine kazandırdığımız her kazanımı bu zihniyete rağmen kazandık.
AHMED ARİF ŞİİRİ OKUDU
Erdoğan, konuşmasının bu kısmında Ahmed Arif şiiri okudu.
KILIÇDAROĞLU’NU HEDEF ALDI: FRENİ BOŞALMIŞ KAMYON GİBİ…
* Millete mahcup olmamak için düş ile çalıştık. Önümüze çıkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Çıkarcılara rağmen Türkiye’ye en başarılı yılları yaşattık. Bugün de bu hastalıklı yapının yeni hezeyanları ile uğraşıyoruz. Bunlara hak ettikleri cevabı vermeyince densizlik çıtasını artırıyorlar. CHP’nin eski genel başkanının mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar hakaretler bunun en son örneğidir.
* Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybeden bu zat şaibeli kurultayla devrilen bir siyasetçi eskisi. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Karanlık ittifaklar peşinde koşarken gündeme gelme yolunu bize sataşma yolunda görüyor. Bunu da FETÖ’nün eline tutuşturduğu malzemeler ile yapmaya kalkıyor. 17-25 Aralık’ta Milli iradeyi savunurken koşa koşa nasıl FETÖ’cülere desteğe gittiğini hatırlıyoruz. Montaj olduğunu ikrar ettiği kastlere partisinin kürsüsünü açtığını unutmadık. darbecileri bozguna uğratınca zoraki olarak İstanbul’daki mitinge gelip sonra fabrika ayarlarına dönüp FETÖ’nün borozanını çaldı.
* ABD’de hamburgercide ne yaptığını o gün bugündür açıklayamadı. Tüm Türkiye’ye reklamını yaptığı arkadaşı vardı, o da buna bay bay dedi. Türkiye’ye getirmekten bahsettiği paraları İstanbul’da bir ofiste deste deste kule yapılırken gördük. Bu zatın Türkiye’yi yönetmeye talip olduğu arkadaşlarının ithamları karaktersizliktir. Yedikleri tokatların hıncı bu zatın gözünü kör etmiştir. Siyasi rekabet başka siyasette kan davası gütmek başkadır. Kasetle koltuğa geldiğinden beri siyasetin etiğini bir türlü kavrayamadı.
* CHP’nin eski genel başkanı şaibeli bir kurultayla devrilen bir siyaset eskisi. Gündeme gelmek için bize sataşıyor. Bize sataşıyor, kendisine diyoruz ki sana bu kapıdan ekmek yok. Senin muhatabın biz değiliz yargıdır.
İKTİDARIN ‘KREŞ’ OYUNU
* MEB bir yazı gönderiyor. Bu hatırlatma kanuni bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi CHP yine istismar siyasetine sarılıyor. Kendi akıllarınca bize meydan okuyorlar. Cehalet tek başına katlanılabilir bir eksikliktir ama cehaletle ukalalık bir araya geldiğinde çekilmez bir hal alıyor. Anaokulu-kreş ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular, anladılar diyelim; bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar. Türkiye bir hukuk ve nizam devletidir. Kural bellidir. Standartlar vardır. Kimse “Ben kuralları takmıyorum, kanunlara uymuyorum” diyemez. Siyasi fırsatçılık adına çocukların, ailelerin arkasına saklanacak kadar korkaklar, kifayetsizler.
TEĞMENLERİN YEMİNİ SORUŞTURMASI
* Neymiş, benim birincilere diploma vermemin değerlendirmesini yapıyorlar. Yapmam gereken onların diplomalarını vermektir. Bunların disiplinsizlikle ilgili yanlışı varsa o da disiplin kurulunun huzurumuza getirdiği bir neticedir. Teğmenlerle ilgili de önünü arkasını düşünmeden bodoslama bir tavır içine girdiler. Disiplin elbette her yerde lazımdır ama söz konusu TSK olduğunda hayati öneme sahiptir. Komutanlarının açık talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir? Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak neyin nesidir?
* Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına da, siyasi emeller uğruna provoke edilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordunun bir zümrenin, bir partinin değil, milletin ordusudur. TSK peygamber ocağıdır. Bu ordu İslam’ın bayraktarlığını yapan şanlı bir ordudur. Kimse bu orduyu sağa sola çekmesin. CHP, ordumuzun ruh kökünü koparmaya muvaffak olamamıştır.
“TSK’NIN BAŞARILARINA İSTİSMARCILARIN GÖLGE DÜŞÜRMESİNE MÜSAADE ETMEYİZ”
* Kahraman ordumuz vesayet heveslerinden temizlendikçe, vatan savunması görevini çok daha başarılı bir şekilde yerine getirmeye başlamıştır. Kimse kusura bakmasın; karası, denizi ve havasıyla TSK’nın başarılarına terör örgütünün uzantılarıyla yan yana yürümekten gocunmayan istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz.
* 3-5 oy için “Mustafa Kemal’in itleri” hakaretini sineye çekeceksiniz, ayar üstüne ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız, hem seçim sürecinde Kandil ve Pensilvanya’dan gelen destek beyanlarına laf etmeyeceksiniz, hem de bugün karşımıza çıkıp Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten, vatan, millet ve Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz. Siz önce kara siciliniz ile yüzleşin. Siz karşısında dut yemiş bülbüle döndüğünüz hakaretlere ses etmediğinizi hesabını verin. TSK’ya kimyasal iftirası atanlara sahip çıktığınızı açıklayın. Bize laf söylemek sizin haddinize mi? Milletimizin sizin omurgasız siyasetinize karnı tok. Siyaset virüsünün orduyu nasıl çökerttiğini Balkan Savaşlarında acı şekilde tecrübe ettik.
HEDEFİNDE CHP VAR
* CHP’nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu disiplinsizlik tehlikesi ile karşı karşıya bırakmasına göz yummayacağız. Darbecilere ve şakşakçılarına rağmen demokrasi hukuk adalet ve sivil siyaseti ve milletimizin hakkını savunmayı gerekirse canımız pahasına sürdüreceğiz.
* Ülkenin yaşadığı her sınama CHP siyasetinin kirli yüzünü açığa çıkarıyor. Meclis’in ikinci büyük partisi, iktidar alternatifi olan partinin kadroları bu. Ne liyakat ne ehliyet ne de memlekete hizmet gibi bir dert var. Şu hali ile CHP’ye bakıp da kendisi ve ülkesi adına umut gören tek bir vatandaşımız var mıdır? Hırsları boylarını aşan belediye başkanlarına bakıp ülkeyi bunlara emanet edebileceğine inanan biri var mıdır. CHP’ye bakıp Türkiye’nin milli menfaatlerini dünyada savunabilecek bir kadro görebilen var mı acaba?
“BU BİR ÖZELEŞTİRİDİR…”
* Peki CHP nasıl bu kadar oy alıyor nasıl bu kadar belediye kazanıyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Açık ve net iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız. Biz de sorunu önce kendimizde arayacağız. Küresel sorunlar yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanım istemeyerek CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Bu parti bizi yıllarca ispati olmayan nice konuda yolsuzlukla suçladı, sonra bizi haksızlıkla hukuksuzlukla suçlayanlar ellerine imkan geçince bunların feriştahını yaptı. Bunların hesabını hem millete hem yargıya verecekler. Kimsenin millet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı için yağmalama, har vurup harman savurma hakkı yoktur.
* Konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buz dağının kısmı. Suyun altında daha büyük hırsızlık var. Nasıl düzen işlettiklerini önümüzdeki dönemde göreceğiz. SGK borçlarını ödemekten kaçanlar yandaşlarını zengin ettiğini milletimiz görüyor. Sandıkta bunun hesabını milletimiz muhakkak soracaktır. Yolsuzluk yapanlar hukuk önünde hesabını verecektir. Hizmette eksiğimiz olabilir ama bunlar gibi yağmalatma gibi bir sabıkamız yok. Seçimlere kadar milletin sıkıntılarını çözerek Türkiye Yüzyılı hedefinden sağmayarak küresel gelişmeleri lehimize çevirip iktidarımızı sürdüreceğiz.
KONGRELER
* İlçe kongrelerinin yüzde 85’i bitti. Şimdi de il kongrelerine başlıyoruz. Cumartesi günü Kahramanmaraş’tayız. Buradan bir kez daha görevini devreden arkadaşlara teşekkür ediyor, yeni görev alan kardeşlerime Allah’tan başarılar diliyorum.
* Milletimizin 15 Temmuz gecesi hainlere verdiği direnişle kurduğu bu ittifak nice badirelerden geçerek bu günlere geldi. MHP Genel Başkanı’nın cesur .ağrının cumhur ittifakına şaşı bakanların iştahını kabarttı. Yine hüsrana uğradılar. 14 Kasım’daki görüşme dahil her istişaremizde pek çok konuyu samimiyetle ele alıyoruz. Ülke ve millet hayrına olan her meselede Sayın bahçeli ile tam mutabakat halindeyiz.
BAHÇELİ’NİN İMRALI ÇAĞRISI
* Sayın Bahçeli ile sadece iç siyasete değil dış politikaya dair pek çok konuyu ele alıyoruz. Sayın Bahçeli ile uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Cumhur İttifakı yolunda tekleşerek devam ediyor. Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi sosyal bölgesel sonuçlarıyla birlikte tüm yönleriyle titizlikle ve soğukkanlılıkla ele alıyoruz.
“SİLAHLARI GÖMDÜĞÜNÜZ ANDA ÖNÜNÜZ AÇILIR”
* Terör belasını tüm imkanları kullanarak bertarafa etmekte kararlıyız. Türkler ile Kürtler arasında örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terörün olmadığı sırtını silaha ve dağa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısından sonra Kandil’den DEM’den gelen ilk açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Bu kafanın değişmesi gerekiyor.
* Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Geçmişte silahları gömeceksiniz dedim, gömdüğünüz anda önünüz açılır. Silahları gömmezseniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Terörle mücadelemiz son teröristi ortadan kaldırıncaya kadar devam edecektir. Sınırlarımızda bir terör yapısı kurulmasına izin vermeyeceğiz. Terörsüz Türkiye idealini gerçeğe dönüştüreceğiz.