Gündem
Gerede Çayı’nda Çevre Felaketi ve Mücadeleler
Gerede Çayı’nda yaşanan çevre felaketi, bölgedeki ekosistemi tehdit ediyor. Bu içerikte, felaketin sebepleri, etkileri ve yerel mücadeleler hakkında bilgi alarak, çevre bilincini artırabilirsiniz.
Gerede Çayı’nda Çevre Felaketi
Bolu’nun Gerede ilçesinden başlayarak Karabük’ün Eskipazar ilçesine kadar uzanan 288 kilometre uzunluğundaki Gerede Çayı, 100’ü aşkın köyden geçmektedir. 2021 yılında Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımına başlanan ve 2023 yılına kadar tamamlanması planlanan arıtma tesisi inşaatı ise henüz bitirilmemiştir. Bu durum, sudan etkilenen canlıların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Bu çerçevede, Bolu, Çankırı, Karabük ve Zonguldak illerinden 18 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu (GEÇTAP), 1 Kasım itibarıyla Batı Karadeniz’in en büyük çevre katliamına son vermek için konuyu Cumhuriyet savcıları ve hâkimlere taşımayı planlamaktadır.
Çevre Felaketine Dikkat Çeken Açıklamalar
Eskipazar, Gerede, Çerkeş, Karabük, Yenice, Çaycuma, Devrek ve Filyos gibi bölgelerde yaşayan halkın büyük bir sıkıntı içinde olduğunu belirten EKODER Başkanı ve GEÇTAP Koordinatörü Mehmet Emin Aslan, yaşanan sorunları şu şekilde dile getirmiştir:
“Batı Karadeniz’de en büyük çevre felaketi Gerede Çayı’nda yaşanıyor. Köroğlu dağlarından doğan bu çay, saniyede 750 litre su vererek 243 milyon metreküp su kapasitesine sahip. Ancak Melih Gökçek döneminde, bu su Ankara’ya transfer edilmiş ve bölge halkı bu durumdan haberdar edilmemiştir. Suyun yalnızca yüzde 6’sı bize bırakılmıştır. Gerede’den sonra bize kalan su miktarı neredeyse sıfıra inmiştir. İkinci bir çevre cinayeti süreci başlamıştır. Gerede’deki iki organize sanayi bölgesi ve karma organize sanayi bölgesindeki tesisler, dünya genelinde en kirli sektörlerden biri olan deri sanayiindeki atıklarını arıtmadan Gerede Çayı’na deşarj etmektedir. Saniyede 750 litre membaa kalitesindeki su Ankara’ya aktarılırken, bize yalnızca 150 litre atık su kalmaktadır. 2020 yılından sonra, projenin tamamlanmasıyla birlikte, halk olarak yaşadığımız sıkıntılar katlanarak artmış; su kaybolmuş ve geriye sadece zehirli atıklar kalmıştır.”
Kirli Üretimin Durdurulması Talebi
Aslan, 288 kilometre boyunca yaşayan 355 bin insan olduklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullanmıştır:
“STK’lar olarak oluşturduğumuz Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu ile sürdürdüğümüz mücadele kapsamında, iki defa çevre bakanı, dört defa Bolu valisi, üç defa genel müdürlük ve sayısız defa Gerede kaymakamı ile görüşme gerçekleştirdik. Bize sürekli olarak ‘haklısınız ama süreç tamamlanana kadar izin istiyoruz’ yanıtı verildi. 2022 yılının Ekim ayında bitmesi gereken süreç, bugünlere kadar uzandı. 15 Ağustos 2024 tarihinde bu arıtmanın su almaya başlayacağı, test sürecinin ise 30 Eylül 2024 tarihine kadar süreceği belirtiliyor. Ancak devlet, kendi koyduğu kuralları ve TBMM’den alınan kararları uygulamakta zorlanıyor. Milletvekilleri, kanunun uygulanmaması için yerel yöneticilere baskı yapmaktadır. Talebimiz, arıtma tesisleri faaliyete geçene kadar kirli üretimin durdurulmasıdır.”
Yerel Halkın Yaşadığı Zorluklar
Aslan, bu durumun insanların hayatını nasıl olumsuz etkilediğini şu şekilde ifade etmiştir:
“Bölgedeki insanlar artık maskesiz köylerinde dolaşamıyorlar. Hayvanlar ölüyor ve yaşam alanları büyük bir tehlike altına girmiş durumda. Bu bir cinayettir; bu katliam geçmişle karşılaştırıldığında bile daha da kötü bir hal almıştır. 243 milyon metreküplük Gerede Çayı, günde 15 milyon metreküp lağım ve zehir akıtan bir çaya dönüşmüştür. 4 ilde 18 STK’nın oluşturduğu GEÇTAP olarak aldığımız kararla, 1 Kasım’dan itibaren derdimizi bürokrasiye değil, Cumhuriyet savcısına ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hâkimlerine anlatacağız. Özellikle iktidar partisi milletvekilleri gerekli adımları atmadılar. AKP Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç’a sesleniyorum; gelin bu konuları yerel bir televizyonda tartışalım. Unutmayalım ki demokrasi sandıktan çıkınca bitmez; demokrasi, sandıktan sonrasında da devam eder.”