Gündem
Muğla’da Öğretmenini Darp Eden Sanığın Duruşması Ertelendi
Muğla’da bir öğretmeni darp eden sanığın duruşması ertelendi. Olayın detayları ve yargı süreci hakkında bilgi almak için haberimizi okuyun. Adaletin tecellisi için bekleyen bu davanın gelişmelerini takip edin.
Muğla’da Öğretmen Eşini Darp Eden Sanığın Duruşması Yapıldı
Muğla’nın Menteşe ilçesinde, öğretmen eşini darp ettiği iddia edilen Mücahit Güler hakkında görülen davanın dördüncü duruşması gerçekleştirildi. Mahkeme, duruşmayı 7 Kasım’a erteledi. Mağdur kadının avukatı Alev Öztürk, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “Sanık, dört kez elektronik kelepçeyi kırdı. Defalarca koruma kararını ihlal etti. Mahkeme, ne yazık ki yine sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Müvekkilim korku ve endişe içerisinde yaşıyor. Sürekli olarak Ankara’dan izleme merkezinden elektronik kelepçeyle ilgili bir uyarı gelecek korkusuyla yaşamını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
Olayın Gelişimi
Menteşe’ye bağlı Yeniköy Mahallesi’nde yaşayan mağdur kadın, 18 Şubat gecesi eşi tarafından darp edildi. İddialara göre, yaklaşık bir saat süren şiddet sonrası kadın, telefonunu alarak kendini odaya kilitledi ve KADES uygulamasını kullanarak yardım çağrısında bulundu. Olayın gürültüsünü duyan sanık, evden kaçtı. İhbar üzerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine sevk edildi. Sağlık ekipleri, mağdur kadının ilk müdahalesini yaptıktan sonra, kadını Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Yapılan muayenede kadının burnunda ve belinde kırıklar tespit edildi.
Sanığın İlk Durumu ve Savunması
Kadının hastaneye kaldırılmasının ardından eve dönen sanık, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 14 Mart’ta yapılan duruşmada, tutuklu sanık suçlamaları kabul etmedi. İkinci duruşma 4 Nisan’da yapıldı ve bu duruşmada mağdur kadın, saldırganın en ağır cezayı almasını talep etti.
Sanığın Tahliye Edilmesi ve Duruşmanın Ertelenmesi
Davanın üçüncü duruşmasında, sanık tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Mahkeme heyeti, kadının yüzünde kalıcı bir iz kalıp kalmayacağına dair 6 ay sonra rapor alınmasına karar vererek duruşmayı 24 Eylül’e erteledi. Dördüncü duruşmada, sanık, mağdur kadının vücudundaki kırıkları daha önce geçirdiği bir kaza nedeniyle olduğunu öne sürdü. Mağdur kadının avukatı Alev Öztürk, sanığın dört kez elektronik kelepçeyi kırdığını ve koruma kararını ihlal ettiğini belirtti. Öztürk, ayrıca sanık hakkında süren ısrarlı takip davasının da incelenmesini talep etti.
Mahkeme Kararları ve Avukatın Açıklamaları
Mahkemede hazır bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili de sanığın tutuklu yargılanmasını istedi. Savcı ise tutuklama talebinin reddi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti, sanığın iddiaları üzerine hastaneye yazı yazılarak mağdur kadının daha önce bir kaydının olup olmadığının sorulmasına, kelepçenin kırılıp kırılmadığı ve koruma kararının ihlal edilip edilmediğinin Emniyet Müdürlüğü’ne sorulmasına karar verdi. Duruşma, 7 Kasım tarihine ertelendi.
Avukatın Adliye Önündeki Açıklamaları
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan avukat Alev Öztürk, şunları söyledi: “Sanık, duruşma sırasında her zamanki yalanlarını ve davayı uzatmaya yönelik savunmalarını yaptı. Bu celsede karar çıkmasını bekliyorduk. Bizce dosyada beklenecek bir şey kalmadı. Üç tane adli tıp raporu mevcut. Müvekkilin burnunda ve belinde kırıklar var. Yüzünde sabit iz oluştu. Ancak sanık, bu kırıkların daha önceden mevcut olduğunu iddia etti. Mahkeme, hastaneye yazı yazarak bu durumu sorma gereği duydu. Şu an müvekkilimi elektronik kelepçeyle korumaya çalışıyoruz. Sanık, müvekkilimi taciz etmekten ve rahatsız etmekten geri durmuyor. Elektronik kelepçeyle koruduğumuz müvekkil açısından bir an önce kararın çıkmasını istiyoruz. Sanık, dört kere elektronik kelepçeyi kırdı ve koruma kararlarını defalarca ihlal etti. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda sanığın tutuklanmasını talep ettik; ancak mahkeme, yine sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Ülkede her gün üç kadın öldürülüyor. Kadına yönelik şiddet ve taciz durmaksızın devam ediyor. Mahkemeler, sanıkları tutuklamayarak kadınları şiddetle baş başa bırakıyor. Kadınlar, korku ve endişe içinde yaşıyor. Müvekkilim, sürekli olarak Ankara’dan gelecek bir uyarı korkusuyla yaşamını sürdürüyor. Hayatı tamamen kısıtlanmış durumda. Sanığın tutuklanmaması bizim için çok olumsuz bir gelişme. Görünüşe göre mahkeme heyeti, bir kadının daha ölmesini bekliyor. 7 Kasım’da karar çıkmasını umuyoruz.”
Mağdur Kadının Ailesinin Duyguları
Mağdur kadının annesi ise adalet talebinde bulunarak, “Ben ve çocuğum aylardır korku içerisindeyiz ve hala korkuyorum. Geçen ay, benim kapımın önünde bir kadın öldürüldü. Bir dahaki sefer, kendi kızımın cesedini mi bulacağım? Bu kişinin içeride kalmasını istiyorum ve adaletin bir an önce tecelli etmesini talep ediyorum. Böyle bir acıyı hiçbir aile ve çocuk yaşamasın. Sanığın dördüncü hatası, daha ne kadar serbest kalacak? Suç işliyor, adalet onu koruyor. Biz mağduruz. Yanımızda sadece kadınlar var, başka kimse yok. Biz de mi ölelim? Ben zaten yaşarken ölüyorum. Toprağın altına girdikten sonra yaşamın bir anlamı kalmaz. Kimse yaşarken ölmesin. Yaşanan korkular ve endişeler sona ermeli. Ben adalet istiyorum.”