Gündem
TCMB’nin Faiz Artışı ve Ekonomik Değerlendirme
TCMB’nin faiz artışı, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileriyle birlikte masaya yatırılıyor. Bu içerikte, piyasa dinamikleri, enflasyon beklentileri ve ekonomik değerlendirmelerle birlikte faiz kararının sonuçları ele alınıyor.
TCMB Faiz Artışı ve Ekonomik Değerlendirme
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde bir faiz artışı yaparak politika faizini %17,5’ten %25’e yükseltti. Bu karar, enflasyonist baskıların devam ettiği bir ortamda alındı ve bankanın faiz kararı metni de oldukça olumlu bir değerlendirme sunmaktadır. Metinde, enflasyonist baskıların sürdüğüne dair ifadeler yer almakta olup, yıl sonu itibarıyla TCMB Enflasyon Raporu’nda belirtilen %62 civarında bir enflasyon gerçekleşeceği öngörülüyor.
TCMB’nin bu süreçte atacağı üç önemli adım ise şu şekilde sıralanmıştır:
- Faiz Artışları
- Miktarsal Sıkılaştırma
- Sadeleşme
Bu karar öncesinde, 27,21 TL seviyesinin üzerinde seyreden dolar/TL, TCMB’nin faiz kararının ardından hareketlendi. 2 Ocak 2023’te dolar/TL 18,70 seviyesindeyken, geçen sekiz aylık süreçte Türk Lirası’ndaki kayıplar %45’in üzerine çıktı. Merkez Bankası’nın faizi 750 baz puan artırarak %25’e çıkarmasının ardından dolarda bir düşüş gözlemlendi. Dolar/TL, gün içinde 27,27 seviyesini görmesine rağmen, kararın hemen sonrasında %1’in üzerinde bir düşüşle 26,67 seviyesine geriledi.
PPK’nın karar metninde, Para Politikası Kurulu’nun politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %17,5’ten %25 düzeyine yükseltme kararı aldığını belirtmiştir. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede sağlanması, enflasyon beklentilerinin stabil hale getirilmesi ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.
Yakın döneme dair göstergeler, enflasyonun ana eğiliminde bir artışın sürdüğüne işaret etmektedir. Bu artışta, yurt içi talepteki güçlü seyrin, ücret ve döviz kuru kaynaklı maliyet baskılarının, hizmet enflasyonundaki katılığın ve vergi düzenlemelerinin etkili olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, akaryakıt fiyatlarındaki artışın, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerindeki bozulmaya yol açtığı, dolayısıyla yıl sonu Enflasyon Raporu’nda tahmin edilen aralığın üst sınırına yakın bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.
Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, 2024 yılında dezenflasyonun Enflasyon Raporu ile uyumlu bir şekilde sağlanacağını öngörmektedir. Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşmeler, rezervlerdeki sürekli artış ve turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına olan desteği, fiyat istikrarına güçlü katkılarda bulunacaktır.
Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede %5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zaman ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.
Kurul, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk Lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmesi beklenmektedir.
Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler titizlikle takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti, beş iş günü içinde yayımlanacaktır.