Kültür Sanat Eğlence
Her şey eski bir radyo ile başladı: Niğde’de 35 yıldır bitmeyen antika aşkı
Niğde’de merkeze bağlı Gümüşler beldesinde yaşayan PTT’den emekli Yılmaz, evlenmeden önce anne ve babasından kalan radyo, eski lamba ve kol saatleriyle antikacılığa merak saldı. Yılmaz ve eşi Muhsine Yılmaz, 1989’da evlendikten sonra köyleri ve …
Niğde’de merkeze bağlı Gümüşler beldesinde yaşayan PTT’den emekli Yılmaz, evlenmeden önce anne ve babasından kalan radyo, eski lamba ve kol saatleriyle antikacılığa merak saldı.
Yılmaz ve eşi Muhsine Yılmaz, 1989’da evlendikten sonra köyleri ve farklı illeri gezerek antika eşya toplamaya ve satın almaya başladı.
Çiftin sergisinde, tarım ve müzik aleti, körük, saat, köstekli saat, çevirmeli telefon ve gramofon gibi eşyalar yer alıyor.
“Diyar diyar dolaşıyorum”
Ali Yılmaz yaptığı açıklamada, ilk olarak Niğde yöresine ait antika eşyaları toplayıp sergilediğini söyledi.
Yeni kuşağın eski kuşağı tanımasını istediğini ve bundan dolayı gençleri evine davet ettiğini belirten Yılmaz, “Eskisi olmayanın yenisi olmaz derler. Gençler eski eşyaları görüp tanısınlar. Bu koleksiyondaki en eski eşyam babamdan kalma lüks (lamba) ve radyodur. Farklı illerden de eşya topluyorum. Bir süre önce Ankara, Şanlıurfa, Gaziantep ve Osmaniye’de eski eşyalar olduğunu duydum. Malzemenin çoğalması ve eksiklerimi gidermek için onları almaya gittim. Eşyaları temin etmek için diyar diyar dolaşıyorum.” diye konuştu.
Koleksiyonundaki tüm malzemelerin çalıştığına dikkati çeken Yılmaz, çalışmayanları da tamir ettiğini söyledi.
Çalışmayan antikalardan rahatsızlık duyduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
“Eşyalarımı kendi imkanlarımla tamir ediyorum, tamir edemediklerimi de tamircisini bulup ona götürüyorum. Yeni tamirciler bu işleri yapamıyor. İllaki eski esnaf olması lazım. Mesleği bırakmışsa bile gidip rica ediyorum. Zaten bu mesleği 35 yıldır yaptığım için eski esnaflarla da tanışıyoruz. Tüm eşyalarım eksiksiz çalışıyor, çalışmadığında huzursuz oluyorum.”
“Burası beni gençleştiriyor”
Yılmaz, eşinin de eşyaların temizliğinde ve düzeninde kendisine yardımcı olduğunu, 1000’den fazla eşyaya ailesinin de kendisi kadar hassas olduğunu ifade etti.
Yaptığı işten zevk aldığını ve eşyalarına özen gösterdiğini anlatan Yılmaz, “Buraya girmediğim zaman huzursuz oluyorum. Gece saat 02.00’de bile yapmam gereken bir iş varsa o anda yaparım, sabaha bırakmam. Böyle yapınca huzurlu ve mutlu oluyorum. Günün her saatini burada geçiyorum. Burası beni gençleştiriyor.” dedi.
Yılmaz’ın eşi Muhsine Yılmaz da koleksiyonu severek ve dayanışma içinde biriktirdiklerini söyledi.
Eşinin evlenmeden önce de eski eşyalara ilgisinin olduğunu anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Para, radyo gibi küçük koleksiyonları vardı. Daha önce üst kattaki evimizin bir odasında topluyorduk. Eşimin bunlardan hoşlandığını ve sevdiğini görünce onun daha mutlu olması için ben de eşime yardım ettim. Topladığımız eşyalar, bir odadan iki odaya sonra üçe çıktı ve severek yapıyoruz. Eşimle şehir dışına beraber gidiyoruz, hem ona eşlik ediyorum hem de yolda bilgi alışverişi yapıyoruz. Gittiğimiz yerler hep tarihi mekanlar. Oralar daha çok ilgimizi çekiyor. Eşimle 1987’de nişanlandık ve eşyalar bizi o zamanlardaymışız gibi hissettiriyor. Çocukluğumuza gidebiliyoruz, bize çok güzel şeyler anlatıyor.”