Teknoloji
Nükleer destekli plazma roketi ile uzay yolculuğunda devrim yapılıyor
Bilim insanları uzun zamandır nükleer elektrikli tahrik sistemini Güneş Sistemi keşiflerinin potansiyelini ortaya çıkaracak dönüştürücü bir teknoloji olarak görüyor. Şimdi, bu teknolojinin kritik bileşenleri üzerinde istikrarlı bir ilerleme …
Ad Astra Rocket Company, Değişken Özgül İtkili Manyetoplazma Roketi (Variable Specific Impulse Magnetoplasma Rocket –VASIMR) olarak adlandırılan sistemin üzerinde uzunca bir süredir çalışıyor. Ancak, bu tür bir elektrikli tahrik sistemi çok fazla enerji gerektirdiğinden, şirket bu sorunu çözebilmek için sistemi “nükleer reaktör” ile geliştirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda Ad Astra, uzay görevlerinde kullanılmak üzere 1 kW gücünde bir nükleer reaktör olan Kilopower‘ı geliştiren Space Nuclear Power Corporation (SpaceNukes) ile stratejik bir ortaklık kurdu.
VASIMR ve Kilopower: Uzayın yeni ikilisi
Mevcut elektrikli itki sistemleri genellikle güneş panelleri veya radyoizotop termoelektrik jeneratörler (RTG) ile enerji sağlıyor. Ancak bu kaynaklar, VASIMR gibi yüksek enerji gereksinimleri olan sistemler için yeterli değil. VASIMR’de maksimum itki ve verimliliğe ulaşmak için 100 kilowatt üzerinde elektrik gücü gerekiyor.
Mars’a aylar içinde ulaşmak hayal mi?
VASIMR ve Kilopower’ın bir araya gelmesi, uzay araştırmalarında devrim yaratabilir. Bu teknoloji, Mars’a yapılacak gidiş-dönüş görevlerinin süresini bir yıldan birkaç aya düşürebilir. Ayrıca, dış Güneş Sistemi’ndeki Enceladus ve Titan gibi heyecan verici uydulara daha fazla ve daha detaylı görevler yapılmasını sağlayabilir.
Ad Astra ve SpaceNukes, teknolojilerini ticari olarak kullanıma sunma noktasında somut bir zaman çizelgesi sunmadı. Ancak firmalar 2020’lerin sonlarında bir yörünge testi yapmak ve 2030’larda teknolojiyi ticarileştirmeyi hedefliyor.
Her iki şirketin de sabırlı ve kararlı bir ilerleme kaydettiği düşünüldüğünde, bu hedefin gerçekçi olduğu söylenebilir. Ancak, bu teknolojilerin tam anlamıyla uzayda test edilip kullanılabilmesi için hâlâ uzun bir yol var. Dolayısıyla Mars’a kısa sürelerde yolculuk yapmak artık bir hayal değil, sadece zaman meselesi.