Ekonomi İş Dünyası
EBRD’nin Türkiye Büyüme Tahminleri ve Ekonomik Riskler
EBRD’nin Türkiye için büyüme tahminleri ve ekonomik riskleri üzerine derinlemesine bir analiz. Türkiye ekonomisinin geleceği, yatırım ortamı ve potansiyel zorluklar hakkında güncel bilgiler edinin.
EBRD’nin Türkiye için Büyüme Beklentileri
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye’ye yönelik büyüme tahminini değiştirmedi. Bankanın yayımladığı “Bölgesel Ekonomik Beklentiler” raporunda, Türkiye’nin 2024 yılı için büyüme tahmininin yüzde 2,7 seviyesinde sabit tutulduğu belirtildi. Raporda, ekonomik büyümenin, büyüme itici güçlerinin yeniden dengelenmesi ve yatırımcı güvenindeki artışla birlikte 2025’te yüzde 3’e yükselebileceği öngörülüyor.
EBRD’nin raporunda, bankanın faaliyet gösterdiği bölgelerdeki büyümenin 2024’te yüzde 2,8 olarak gerçekleşeceği ve 2025’te ise yüzde 3,5’e çıkarılacağı öngörüldü. Türkiye’deki son politika değişiklikleri ve ülkenin Haziran 2024’te Finansal Eylem Görev Gücü (FATF) gri listesinden çıkarılmasının, yatırımcı güvenini artıran önemli faktörler arasında yer aldığı vurgulandı.
Ancak rapor, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu temel riskleri de ele alıyor. Bunlar arasında:
- Devam eden yüksek enflasyon
- Türk lirasının reel değerlenmesinin ihracat ve turizm üzerindeki olumsuz etkileri
- Bölgedeki yüksek jeopolitik gerginlikler
- Kapsamlı kısa vadeli dış finansman ihtiyaçlarının sıkı küresel finansman koşulları altında devam etmesi
Rapor, cari açığın azalmış olmasına rağmen, Türkiye’deki kısa vadeli dış borcun milli gelirin yüzde 20’sine eşdeğer yüksek seviyelerde kalmaya devam ettiğini kaydetti.
Yatırımlar ve Yapısal Reform İhtiyacı
EBRD, 2023 yılında Türkiye’ye rekor düzeyde 2,5 milyar euro yatırım gerçekleştirdi ve bu yatırımların yarısından fazlası ülkenin yeşil geçişini destekleyen projelere ayrıldı. Banka tarafından yakın zamanda yayınlanan bir ülke raporunda, Türkiye’nin üretkenliği artırma, insan sermayesini geliştirme ve özel sektörün finansmana erişimini genişletme konularında adımlar atması gerektiği vurgulandı.
Ayrıca, yapısal reform gündeminin canlandırılması ve ülkenin uzun vadeli büyüme potansiyelini etkileyen sistemik sorunların ele alınması, Türkiye’nin ekonomik potansiyeline ulaşmasına yardımcı olabilecek stratejiler olarak belirlendi.